Türk İş Hukuku’nda fazla mesai, işçinin kanuni çalışma süresini aşarak işverenin talebi doğrultusunda çalışması olarak tanımlanır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu sürenin üzerindeki çalışmalar fazla mesai (fazla çalışma) olarak kabul edilmektedir.

Fazla Mesai Ücretinin Hesaplanması

Kanun uyarınca fazla çalışma yapan işçiye, her bir saat fazla mesai için normal saatlik ücretinin yüzde elli fazlası ödenmek zorundadır. Örneğin işçinin saatlik ücreti 100 TL ise, fazla mesai saat ücreti 150 TL olacaktır.

Ayrıca işçi isterse, fazla çalışma ücretini almak yerine serbest zaman kullanma hakkına da sahiptir. Bu durumda işçi, her bir saat fazla çalışmaya karşılık 1 saat 30 dakika serbest zaman talep edebilir.

Fazla Mesainin Şartları

  • Fazla mesai, işverenin talebi ile yapılabilir. İşçi, işverenin açık talimatı olmadan kendi inisiyatifiyle yaptığı çalışmaları fazla mesai olarak ileri süremez.

  • Fazla mesai için işçinin onayı gereklidir. İşçi, fazla mesai yapmayı kabul etmediğinde bu nedenle iş akdi feshedilemez.

  • Bir işçiye yılda en fazla 270 saat fazla mesai yaptırılabilir.

Fazla Mesai Ücretlerinin Ödenmemesi

İşverenin fazla mesai ücretini ödememesi halinde, işçi şu hukuki yollara başvurabilir:

  • İşçilik alacakları davası açarak fazla mesai ücretini talep edebilir.

  • Ödeme yapılmaması sürekli hale gelmişse, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi gereğince haklı nedenle iş akdini feshedebilir ve kıdem tazminatı talep edebilir.

  • Fazla mesai alacakları, iş mahkemeleri önünde tanık beyanları, puantaj kayıtları, bordro ve yazılı belgeler ile ispatlanabilir.

Fazla Mesai ve Bordro İmzalanması

İşçinin imzasını taşıyan ücret bordrosunda fazla mesai ücretinin ödendiği görünüyorsa, işçinin bu bordroya ihtirazi kayıt koymadan imza atması, alacağın ödendiği yönünde karine oluşturur. Bu nedenle işçilerin bordro imzalamadan önce dikkatli olmaları önemlidir.

 

Fazla mesai, işçi açısından önemli bir hak olup, kanuni sınırlara ve ödeme yükümlülüklerine tabidir. İşverenin fazla mesai ücretini ödememesi veya işçiyi bu haktan mahrum bırakması, hem tazminat sorumluluğu doğurur hem de işçi lehine haklı fesih sebebi oluşturur. İşçilerin bu tür durumlarda haklarını zamanında ileri sürmeleri, hak düşürücü süreler bakımından da önem arz etmektedir.